Dun coenterasandi sevgili izlekler (bi ara oyku serter bole seslenirdi tivide hey gidi gunler bkz. 5'te 5 zamanlari).
Yaklasik 10 saat suren bir keyif yasadim allahin subatinda. Cumhuriyet tarihinin simcity'sine, baska bir deyisle memur sehre dogruydu yolculuk. Megersem ne kadar cok ozlemisim bu griler sehrini, betonarme ruhunu, sekilsiz telasini. Asil onemlisi ise megersem ne kadar aitmisim a4-a1 arasindaki araziye. En son giderken, ne kadar da buyuk konusmusum, gram uzulmucem lan (bu arada lan, ulan cok kullanirim, edepsizim naparsiniz:)) "gidiyorum ya, bitti ya, ooh arkama bile bakmam adeta" derken self-got (insan uzuvlarinin argosu da tercihim olur cogu zaman) olayinin temellerini atmisim farkinda olmadan. Uzun uzun yurudum yollarinda hektar hektar arazinin, xx.40 derslerine yetismeye calisanlara katilmaya calistim binbir giptayla, matematik onundeki heykele goz kirptim, fizik cimlerinin onunden gectim umarsizca, c heykeline kosup kosup high-five yaptim ondekine, tane tane kar dustu yere aniden, gokyuzune kaldirdim yuzumu, gulumsedim hafif hafif, mutluydum aylar sonra. Ait oldugum yerdeydim. Vuslat hasreti yerle bir etmisti.
Butun bogulmalarima, zaman zaman mm'den zemine kac saniyede inerim lan demelerime, uykusuz gecelerime, bitmeyen lab/midterm/odev/rapor/projelerine, ustune asil hic bitmeyen soguga/kara/kisa, ettirdigi icinde yedi cet/sulale iceren kufurlerime ragmen seviyor(mus)um seni.