2008-03-23

Diagnosis: Unknown


Turkuaz kadifeden torbam,

Harfler var agzina kadar,

Suursuz hamle.

Cekiyorum birer birer...

Rasgele teoremi,

Buyuk,

Aci,

Sessiz,

Soldan saga:

Buyuk acilar sessizdir,

Birinci cinko.

2008-03-12

6 Seconds


+ Tek; kirmizi, parlak, cici bir japon baligi super olur.

- Niye cift degil de tek? Yalniz kalmasin hayvancagiz.

+ Zaten 6 sn hafizalari var, farketmez bile partneri oldugunu.

- 6 sn de hafizasi olsa kim 6 sn de bir yalniz oldugunu hatirlamak ister ki?


(diyalog birebir yasanmistir:))


Not: Dogru soze ne denir ki...

2008-03-07

Wherever You Are


Alisveris sepetine son kez bakti : Tras kopugu, yogurt, zeytin ezmesi, 12'li yumurta.

Evden cikarken aklinda kurdugu listeyi tekrar dusundu. Bir sey daha vardi almasi gereken ama hatirlayamamisti. Oyle bosbos dolasti sut urunlerinin oldugu reyonlardan baslayarak marketi. Temizlik urunlerinin oldugu reyondaydi. Tam o sirada, islak mendil kutusuna gozu takilmisti. "A-ha" dedi kendi kendine. "Evet, sarap alacaktim." Bir an gulumsedi islak mendile bakip sarap almasi gerektigini hatirlamasi serbest cagrisimda son noktaydi. Serbest cagrisim mi? Alakasi yok canim daha neler. Alkollu icecekler reyonuna ilerledi. Her aldiginda icinin burkulacagini bile bile aldigi o siseyi alacakti gene. Herseyden ote tadini seviyordu hem damaginda biraktigi hem dimaginda. Merlot, cabarnet saugnion... Yok, bunlar degildi. Biraz ilerde olmali diye dusundu. Muhtemelen su ilerde kadinin durdugu yerde olmaliydi chardonnayler. Yaklasti reyona, evet burdalardi. Bir elinde chardonnay sisesi, digerinde ucak bileti olan kadina yaklasip "pardon" diyerek elini uzatti ve bir sise aldi. Kadin bir adim saga gecti ve o an gozgoze gelmislerdi."Sen" diyebilmisti. Sanki kendi sesinin yansimasini duyar gibiydi, karsidan gelen istemsiz "sen" sesinde.

Aradan gecen onca yil sanki hic gecmemis gibiydi. Garson, decaf kahvelerini getirdiginde bir sigara yakti. "Pardon, ozur dilerim icer misin?" diyerek kadina uzatti. "Yok, tesekkur ederim. Birakali uc yil oluyor." dedi kadin. Gozlerini ondan ayirmadan. O da kadindan alamiyordu gozlerini. Ikisi de farkinda olmadan uzun bir muddet baktilar yuzlerine, gozlerinin iclerine, yuzlerindeki olgunluk/bilgelik cizgilerine. "Seni cok aradim." Ikisi de ayni anda, ayni cumleyle sessizligi bozdular. Gulumsediler sonra. Kahvelerinden ayni anda birer yudum aldilar. Cok sonra kadin "Bir sigara yakabilir miyim?" dedi. Sigarayi uzatirken "Tamam, ama sen... " dedi. Cumleyi bitirememisti. Halbuki, biraktigini solemisti ya ona uyarmaliydi onu. Diyemedi. Sigarasini yakti kadinin. Kadinin yuzunden, gozlerinden ayirmiyordu gozlerini. Bu sehirde O'nu bulacagini en basindan hissetmisti, alti yil once bu yuzden tasinmisti bu yagmurlu sehre. Kadin, karsisindaydi simdi. Kanli canli. Hislerinde yanilmamisti. Kadini bulmustu. Ama ne var ki, iki dudak arasindan hic bir kelam cikmiyordu. Cikamiyordu. Kadin, sigaradan iki nefes aldiktan sonra kultablasina uzandi. "Aksanin bozulmus biraz, sanki"dedi sigarasini sondururken. "Hadi ya, hic farketmemisim hakli olabilirsin." dedi. Hala kadini izliyordu pur dikkat. Paketten yeni bir sigara cikardi.

Gozlerini acti. Yatagindaydi. Dogruldu. Etrafina bakti. Aldigi chardonnay bosalmis ve yan gelmis zeminde yatiyordu. Gumus rengi saclarini karistirdi eliyle. Yanindaki yastiga bakti. Ruj izi vardi. Komidinin uzerindeki paketten bir sigara cikardi. Cakmak ararken, bir kagit dustu yere. Egildi. Aldi yerden kagidi. Ikiye katlanmisti. Acti kagidi. Okumaya basladi.



"Bu sehirde oldugunu en basindan bari hissediyordum. Alti yil once, sirf bu yuzden tasindim. Tam umidimi kaybetmisken, sehirdeki son gunumde seni buldum. Seni hala cok ama cok seviyorum ama beni affet..."



Bir nefes daha alabilmisti sigaradan. Hickiriklarini keser umidiyle.