2007-12-07

Gidiyorsun


....


Gidiyorsun. Sag kolumda seninle gidiyor. Arkadasim, dostum, kardesim, agabeyim, sagduyum, guvenli bolgem, sahipsiz olmadigimi hissettiren insan…
Sariliyorum simsiki sana. Butun sans, butun guc, butun sabir seninle olsun.
Gidiyorsun. Biliyorum kisa sureli. Ama cabuk gel olur mu?


....

2007-11-29

Format C: Gunluk/Ayrintilar


....

Pazartesi'nin ic giciklayan podyumununun sonunda, yalanlardan olusturdugum falezlerde durmus, azgin dalgalara bakarken, birden, gokyuzune kufretmeye basliyorum, neden bu kadar yakinsin yeryuzune diyerekten...


Sali'nin boynuma sardigi rahatlik atkisini alip, masanin ucundaki mumu yakiyorum. Bir kadeh kirmizi sarap, kadehinde asilken, aklima geliyor birden : "insan bazi asklara buyuk harfle baslar." Belli belirsiz bir gulumse geliyor yerlesiyor suratima...


Carsamba'nin horguclerinde uyanmis, agzi kurumus bir adamin ilk sozudur, perdeleri aralarken, "tanrim, yine...". Akabinde elimde kahve fincani izlerken pencereden akip giden hayati, dusunuyorum kilitlerin anahtarsiz ne kadar anlamsiz oldugunu...


Persembe'nin bam telinde gecirilmis bir ogleden sonranin ardindan, hayat denilen kulplu beygirin herhangi bir kulpundan tutmaya calisirken, elimden yere dusen kitabin sesiyle irkiliyorum, manidar isminden mutevellit saygidir beynimin sinapslarinda dolasan Oguz Atay'in Tutunamayanlar'ina duyulan...


Cuma'nin mubarekliginde gecirilen naif bir kahvalti gibidir durusun, aklima geldikce seni boyle hatirliyorum. Tercumesi zor izahlarin suursuz agirligi...Karakterim, farkli bir otelin defterine yazdigim farkli bir isimden ibaret simdilik...


Cumartesi'nin cocuksu gulumsemesi yuzume yansidiginda, urperiyorum. Ne demisler, tanrilar kirbaclana kirbaclana kanat cikarir...


Pazar'in getirdigi 'bitis' huznunu icime cekiyorum. Bitislerin verdigi iki damla gozyasi tadi dudagimda. Farkediyorum huznunu bariz, pirincten tas ayiklarmiscasina topluyorum her bir huznu, dort islemin ilk basamaginda...

...

2007-11-20

Yollarda...


Farkettim de,

Yollarin cekiciligi

Hic bitmemesi sanrisinda sakli

Evet, benim dunyamda yollar bitmiyor

Tukenmeye programli koca evrende

Yarattigim/Yasadigim dunyada

Sanrilarin ocaginda

Yollar, herseyin ilaci

Yollarda olmak

Gizli bir tarikat ayini

Yollardayim

Yollarda olacagim

Yollarda bulun beni...

2007-10-28

Zakkum

Cehennem cicegi,
Mezarlara dikerler en kor kirmizilarini,
Huvelbaki yazisinin
Altini cizerler bilmeden.
Topraktan smokinin yakasinda,
Herhangi bir zakkum ilistirilmis bedenler
Zehrinden mi yanarlar, bilinmez.
Zehrini akitmamis her zakkum
Megerse gozyaslarindan beslenirmis
Yuregin dehlizlerinde.
Zakkum,
Yakarken zehriyle bedenimi
Bu sefer,
Ya zakkum yok olacak
Ya gozyaslarim...

2007-10-22

Bin Dokuz Yuz Seksen Dort




"Sinirdasin dostum...
Esigin tam uzerinde."


Anlasilmanin dayanilmaz hafifligini ve bir kale kadar guclu gururunu yasattigin icin tesekkurler.

Huzurluyum.

2007-10-10

Silence is Easy...


Umarsiz yuzlesmesine dogru emin adimlarla ilerlemekteydi. Hersey aslinda tam da soyle baslamisti:

-Hocam, surdan bir kisi uzatirmisiniz?

***

Dunya zamaniyla 20 dakikayi coktan devirmisti. Kulagindaki tinilar artik tek duzelige ulasmaya baslamisti. Neyseki, yollar -normalde bitmek bilmezler ya- imdadina yetismisti. Egzoz dumanindan, doga ananin O'na sundugu muhtesem oksijen konsantrasyonundan nasibini bir muddet alamamisti. Olsun, yuzlesmeye gidiyordu. Karsidan gelen, binbir turlu derdi olan, kafasinda binbir turlu tilki dolasan insan guruhunu yararak dahil oldu o kalabaliga, o kalabaligin bir parcasiydi artik. Bes duyu organindan, isitmeden sorumlu olanini iptal etmisti.

***

Saskindi. Karsidan gelen her vucut, hareket ediyor, dudaklarini kipirdatiyor ama sesleri cikmiyordu. Irkildi bir an karisindaki tablo karsisinda. Yurumeye devam ediyordu. Bir taraftan icinde bulundugu "surekli bir yerlere yetisme atmosferini" kesfetti. Evet, sessiz insanlar dudak oynatarak yanindan geciyorlardi alelacele. Kucuk bir cocugun, kendini ve cevresini kesfetmesi gibi dakikalarca gelen insanlara bakti. Gittikce hosuna gitmeye baslamisti; dudagini oynatan, mimikleri ve vucut dilleri yerinde ama sesi olmayan insanlar...Kulagindaki muzigin sesini arttirmisti. Bu sefer daha dikkatli bakiyordu, yuzlere ve dudaklara. Daha fazla yuz ve dudak gormeliydi. Yurumeye devam etti. Kalabalikta hic azalma yoktu, onlarin bir parcasiydi ama aslinda onlardan degildi. Herkes siyah beyaz bir tek O'ydu en renklisi. Kulagindaki sarkinin ritmi arttikca, adimlari da hizlaniyordu. Karsidan gelen her bir yuz, her bir dudak hizlica akiyordu kosesinden berisinden yorgun vucudunun.

O an sahit oldugu tek ses, kulagindaki sarkiydi. Sessizligi sevmisti. Bir an aklina "cehennem baskalaridir" sozu geldi. Gulumsedi. Cehennem aslinda 'sesti, insan sesiydi. Tekrar gulumsedi. Kulagindaki sarki yeniden baslarken, yuzlesmenin sona erdigini hissetti.
Cehennem 'ses'ti ve sessizlik cennet olmasada, aslinda cok kolaydi.

2007-09-22

Snuffleupagus


Yokluk.
Derler ki varligin tersidir.
Var olma gudusunun islevsizligi…
Aklima her geldiginde,
Beynimin her hucresinde beliren tek sey:
Yokluk.
Aslinda somut yokluklardan ote,
Soyut olanlari cevremde.
Su an baktigim duvar,
Ne kadar puruzsuz ve bossa
Yoklugun da o kadar puruzsuz ve bos.
Dahil olamadigim bir hayatin yoklugu,
Anlatamayacagim ve asla anlayamacagin,
Bir aciyi getirdi kapima.
Yokluk hic bu kadar cekici degildi
Ayni zamanda kalp kirici.
Kulaginda jazz tinilari,
Bombos bir arazi de yururken,
Dusun karsinda koskoca duvarlar,
Dusun ki, onunde duran bir hayat,
Dahil olmak tek arzun,
Karsinda bir bekci
Kendisinin de bilmedigi bir parola,
Surekli sormakta,
Bakislarinda asina oldugun yokluk.
Takatsiz dizlerin titrerken,
Farkedersin ki,
Bir varmissin, bir yokluk.